Bu soruya cevap vermek zor değil, nedeni açık: Buna ihtiyacımız var.

Sağduyunun sesi, aklıselimin pusulası olmak gibi bir iddiamız yok, hayır. Ülkemizi seven insanlar olarak bir an önce aklımızı başımıza toplamamız gerektiğini kuvvetle hissediyoruz yalnızca.  

Bizim gibi hisseden milyonlar olduğunu da biliyoruz. Kendimize ve size yer açmak, varlığımızı büyütmek istedik.

Ülkemiz, tarihinin en zor döneminden geçiyor. Siyaset laçkalaşmış, ekonomi çökmüş durumda. Eşsiz bir coğrafyada yaşadığımızı söylüyoruz ama denizlerimiz ölmeye, yeraltı sularımız çekilmeye, tarım alanlarımız yok olmaya, toprağımız çölleşmeye yüz tutmuş halde. Kötü yönetildiğimiz açık. Genci yaşlısı, köylüsü kentlisi, ayrıcalıklı bir kesime mensup değilse eğer, “gelecek” sözcüğüne anlam yüklemekte zorlanıyor. Geleceğini göremeyen onu kurabilir mi?

Zihin ve gönül gözümüzü perdeleyen anlamsız ve yararsız tartışmaları mimlemek, onların yerine aciliyet taşıyan meseleleri konuşmak, deşmek istiyoruz. Geleceğimizi kurmak istiyoruz.